Afrika savanlarının müthiş sıcağı altında, 1 milyon yıl kadar önce hemen hemen insan diyebileceğimiz bir şey koşmaktadır. Hayatta kalmak için koşuyor. Süratli değil ama kısa aralıklarla neredeyse bütün gün koşacak. Sonunda tarih öncesi bir antilobu, silah olarak kullandığı çıplak elleriyle yakalayacak ve öldürecek.
Tür olarak hayatta kalmak için insanoğlu kendine has yöntemleri adapte etmiştir. Bol miktarda ter bezi ve muhteşem bir dayanıklılığa sahip kardiyovasküler sistem ile donanmış kılsız görünümlü bir vücut. Bu özellikler bahar ve yaz aylarını rahat geçirmenizi sağlayacaktır. Ama unutmayın, sizler kusursuz bir tasarım örneği değilsiniz: aşırı ısınma gününüzü ve hatta hayatınızı mahvedebilir.
Sıcak hastalığını anlamak için işe insandaki ısı dinamiğinin temelleriyle başlayalım: vücudun ürettiği ısıya karşılık vücuttan kaybedilen ısı! İki temel içsel ısı üretim kaynağı vardır. Sessizce oturup bu yazıyı okuduğunuz şu anda bile bazal metabolizma sayesinde ısı üretmektesiniz. Evden ayrılıp egzersiz yapmaya başlayınca ikinci ısı üretim mekanizması devreye girer, egzersiz metabolizması. Yoğun egzersiz metabolizması, zindelik durumuna bağlı olarak bazal meta-bolizmanın ürettiğinin 15-18 katı kadar ısı üretebilir. Dışsal ısı kaynaklarına gelince insan vücudu güneşten, ateşten, sıcak içeceklerden ısıyı absorbe edebilir. Sonuçta gereğinden fazla ısıya sahip olursunuz ve eğer bu fazla ısıyı dışarıya veremezseniz kendi suyunuzda pişersiniz.
İnsan vücudu 4 yolla ısı kaybeder: temas, ışıma, iletim ve buharlaşma. Temas yoluyla kayıp sizin vücut ısınızdan daha soğuk olan bir nesneyle direk olarak temas ettiğinizde gerçekleşir. Ancak sıcak bir günde bu fazla işe yaramaz. Açıkçası çöl sıcağı gibi bir havada, daha sıcak ortamdan daha fazla ısı alabilirsiniz. Işıma yoluyla kayıp, ısınıp vücudunuzun etrafından yükselen havanın etkisiyle deri yüzeyinden kaybedilen enerjidir. Güneşli bir yaz gününde bu etki de durabilir. İletim yoluyla kayıp vücudunuzun çevresindeki hava hareketinin yardımıyla kaybedilen ısıdır. Rüzgar olmadığı durumlarda, eğer hareket etmiyorsanız, iletim yoluyla ısı kaybı gerçekleşmez. Bununla beraber hava sıcaklığının 34 °C ve üzerinde olduğu durumlarda iletim yoluyla ısı kaybı gerçekleşmez.
Bu durumda en son buharlaşma kalıyor. İnsanlarda deri üzerinde terin buharlaşması en öncelikli ısı kaybetme yoludur. Deri sıcaklığı arttıkça ter bezleri genişler ve ter dışarı çıkar. Terin buharlaşması derinizi serinletir, ısı kandan deri yüzeyine doğru ilerler ve serinleyen kan dolaşıma katılarak vücut ısısını uygun düzeyde tutar. Bir başka deyişle, eğer terleyemezseniz bu işi başaramayacaksınız demektir.
Ter dolaşım sisteminden gelir. Sıcak bir ortamda gerçekleştirilen egzersizle beraber saatte 1 litre ter kaybetmek alışılmadık bir durum değildir. Egzersizin ağırlığına göre kaybedilen sıvı miktarı saatte 2.5 litreye kadar ulaşabilir. Ter, normal vücut fonksiyonlarının gerçekleşmesi için kritik bir madde olan tuzu içerir. Vücutta sıvı ve elektrolit kaybıyla ortaya çıkan belirtiler genel bir isimle sıcak rahatsızlığı olarak adlandırılan sorunun genel çerçevesini belirler.
Fazla ısıyı vücuttan uzaklaştırma yeteneği konusunda hayvanlar aleminde naçizane bir yer edinmiş olsanız da eğer vücutta ısı üretimi kaybedilen ısı miktarının üzerine çıkarsa sıcak hastalığına davetiye çıkarırsınız. Olayın en basit şekli, hareket ettirilen büyük kaslardaki ağrılı kasılmalar şeklinde tanımlanan kramplardır. Bunun en çok gerçekleştiği insanlar sıcak ortama yeterince uyum sağlayamamış ve bol miktarda terleyenlerdir. Krampların sebebi yeterince bilinmemektedir ancak sorun sadece terle beraber kaybedilen sıvı değil, muhtemelen terle beraber kaybedilen tuzdan da kaynaklanmaktadır. Bu kaslara yapılacak hafif masaj ve esnetme genellikle sorunu çözecektir. Tercihen içine bir tutam tuz atılmış su içmek önerilmektedir. Sıcağa bağlı kramplar yeterince sıvı alan bireylerde fazla görülmez. Ağrı ortadan kalktıktan sonra, eğer gerekliyse egzersize devam edilebilir ancak 1 günlük dinlenme daha iyi gelecektir.
Uzun süreli ve yoğun terleme sizi sıcak bitkinliğine kadar götürebilir. Belirtiler arasında baş ağrısı, baş dönmesi, mide bulantısı, hızlı solunum ve bitkinlik vardır. Tedavi, etkilenen insanı gölge bir yere taşıma ve serin, hafif tuzlu içecekler içirmek şeklindedir. Bazı uzmanlar Gatorade türü elektrolit dengeli içeceklerin kullanılmasını tercih etmektedirler, ancak bunlar dinlenen insanlarda daha hızlı emilim sağlanabilmesi için su ile 1/3 ya da 1/4 oranında seyreltilerek kullanılmalıdır. Maksimum emilim 15 dakika içinde 150-250 ml. arasında gerçekleşmektedir. Bu nedenle 1 litrelik sıvının dolaşıma kazandırılması 1 saati bulur. Sıcak bitkinliği fiziksel olarak zararlı değildir, ancak daha ciddi aşamalara ulaşmadan önce mutlaka tedavi edilmelidir.
Sıcakla ilgili sorunların en ciddisi, ABD'de her yıl ortalama 4000 kişinin ölümüne neden olan sıcak çarpmasıdır. Sıcak çarpmasının 2 türü vardır. Klasik sıcak çarpmasında, kazazede yaşlı ve/veya hastadır. Hava sıcaklığı ve nem oranı birkaç gündür yüksek seviyelerdedir ve hasta, kendi ısı düzenleme mekanizmalarının görevini yapabilmesine olanak kılmayacak seviyede sıvı kaybetmiştir. Buna basitçe vücudunda terleyecek sıvı kalmamıştır diyebilirsiniz. Cilt sıcak, kırmızı ve kurudur. Birdenbire komaya girerler ve eğer müdahale edilmezse ölürler.
Ancak daha fazla insan ikinci tür sıcak çarpmasından hayatını kaybetmektedir: Bu durumda kazazede genellikle genç, sağlıklı ancak sıcağa yeterince alışık değildir. Terliyor, ancak kaybettiğinden daha fazla ısı üretiyordur. Belirtiler ilk aşamalarda bilinç düzeyinde birdenbire kendini gösteren değişiklikler: oryantasyon kaybı, sersemleme, saldırganlık, garip davranışlar ve tutarsız konuşmalardır. Cilt kuru ve kırmızı ancak terlidir. Hızlı solunum ve hızlı nabız hemen hemen her zaman görülür. Yıkım her an gerçekleşebilir.
Kazazedenin hayatını kurtarmak için hızlı soğutma gereklidir. Bunun için en iyi yöntem elbiselerin çıkarılması, pamuklu bir örtüyle örtülmesi ve yelpaze yapılarak serinlemenin sağlanmasıdır. Tüm bu yöntemler buharlaşma yoluyla ısı kaybını sağlar. Boyun, kasık ve koltukaltlarına buz torbaları koymak ve kol ve bacaklara masaj yapmak ısı kaybını hızlandıracaktır. Kazazedeyi soğuk suyun içine atmak hem daha az etkili, hem de kontrol zorluğu ve boğulma riski nedeniyle tehlikelidir. Sıcak çarpmış kişiler iyi görünseler dahi en kısa zamanda bir doktor tarafından görülmelidirler. Artan iç ısı, vücut sistemlerinde sonradan ortaya çıkabilecek bazı bozukluklara yol açmış olabilir.
Sıcağa Uyum Sağlama Alışma evresi genelde 2-3 hafta sürer. İlk hafta boyunca sabah erken ya da akşam geç saatlerde egzersiz yapılmalıdır. Gün ortası egzersizlere yavaş yavaş geçilmelidir. Aşırı sıcak günlerde gün ortası etkinliklerden kaçınılmalıdır. Yoğun egzersiz döneminde her 15 dakikada bir 1/4 litre soğuk sıvı alınmalıdır. Sıvı alımı her gün için en az 3 litre olmalıdır.
Yazar: Buck Tilton
Çeviri: Gürkan Özel
|