E-Posta: Şifre:
 Üye Ol  -  Şifremi Unuttum
Uludağ Özbay Kulesi’nde Yeni Rota: Sert Ol!
20.03.2015
Facebook Google+

28 Şubat’ta, darbenin yıldönümünde, Emre Altoparlak, Selim Özkul, Yücel Bağatur ve ben yine Uludağ’daydık. Postmodern!

Uludağ’ın alışılagelmiş, sisli ve lodoslu havasının hakim olduğu oteller bölgesinde telesiyejden indiğimizde burnumuzun ucunu göremiyorduk.

Ayaklarım sise rağmen beynimin önünde gidiyor artık. Muhtar!

Kamp bölgesine vardığımızda, bugünkü tırmanış planları hayal olmuştu. Ancak, günü yine de verimli geçirebilmek ve hafif bir yürüyüş yapmak adına bölgede keşfe çıktık. Hep beraber çanağın sağ kısmındaki, daha önce çıkışı yapılmamış kuleye doğru yöneldik. Olası rotaları gözden geçirip çanağın içinde de biraz dolandıktan sonra, tekrar kampa döndük ve uzun gecenin karanlığında muhabbete daldık.

Ertesi gün, Emre ve Selim’in kamptan erken ayrılmasının ardından, ağır adımlarla kampı arkamızda bırakıp herhangi bir planımız olmadan yollandık pazar ayinine…

En sonunda, bir gün önce Emre ve Selim’in incelediği, kule üzerindeki en belirgin bacanın altında bulduk kendimizi. Proje casusluğu!

Kulenin sağında, kuzeye, yani oteller bölgesine bakan yüzünde, son kısmında belirgin bacayla sonlanan güzel bir hattı, görece kısa (toplamda 70 metre civarında) üç ip boyu tırmandık.


Yücel Bağatur ikinci ip boyunun girişinde

Yücel Bağatur baca etabında

Serkan Ertem bacaya yükselirken

İlk ip boyu belirgin kar setinde başlayıp, kısa kaya/kulvar ile bir üst sete çıkıyor. Buradan belirgin açık baca ile devam edip üstte büyük sette bitiyor. Açık bacanın giriş hamleleri negatif, oldukça sıkıntılı başlıyor. Kar/buz yok, tamamen kuru-sıkı tırmanış (dry-tooling. Bu ip boyunda, önümdeki ipin sürekli kamerama dolanması ve negatif hamlelerin sarsıntısı yüzünden ipe oturmak zorunda kalıyorum (M5+). Acemi GoPro kameramanı, sıkı al oğlum Yuci!

İkinci ip boyu büyük kar setinde, büyük bacanın altında başlıyor. Yine sarsıcı, birkaç negatif hamle dizisiyle bacaya ulaşılıyor. Bacanın içi seni, dışı beni yakar misali…

Kar/buz yine yok ve güvensiz, esneklik gerektiren, sürekli kazma değiştirdiğin hamleler. Yücel bu kısmı, baldırlarımızı yakan tek-diş (monopoint) kramponlar ile bacaya girmeden geçiyor, ben ise bacanın içinde takoz misali sıkışıyorum. İlk ip boyunda biraz daha sarsıcı bir 25 metrenin ardından, bacanın bitimindeki omuzda, ikinci ip boyu noktalanıyor (M6).

Bundan sonrası Patagonya misali, Uludağ’ın nemli yapısı ve lodos rüzgarı ile seyreden kar yağışlarında oluşan mantarımsı kar oluşumuyla kulenin üstüne devam ediyor. İp birliğinde kolay etap (20 metre).

Kulenin güneye bakan tarafında, görece kolay ve serbest inilebilecek kısımdan inip kampa yollanıyoruz.

Kampa yürürken ortak bir kararla; daha önce çıkışı yapılmamış bu kuleye, 2014 yılının Ağustos ayında talihsiz bir kaza sonucu aramızdan ayrılan dostumuz Emrah Özbay’a istinaden, Özbay Kulesi ismini, rotaya ise Emrah’ın tırmanışın her alanı için kullandığı sözü ve uygulamadaki yaklaşımı için “Sert Ol’’ ismini veriyoruz.


Serkan Ertem, baca içinde

İkinci ip başlangıç ve bitimi

Karşıdan kulede tırmanış

Sert Ol, Özbay Kulesi, Uludağ
1. ip boyu: 25 metre, M5+
2. ip boyu: 25 metre, M6
3. ip boyu: 20 metre, kolay etap
Ekip: Serkan Ertem ve Yücel Bağatur
Not: Dereceler önerilen derecelerdir.


Özbay kulesinin üstünde




Sanırım 2004 yılının Aralık ayında, Bursa’dan bir arkadaşımın isteği üzerine, bir otobüs durağında, ağır sırt çantası omuzlarında, Uludağ dönüşü karşılayıp, bir gece evimde misafir etmiştim. Aynı hafta sonu Bursa Narlıdere’de beraber tırmanma şansını da yakalamıştım. Aradan henüz 2-3 hafta geçtikten sonra Nurettin Özcan ile Parmakkaya kış çıkışını yaptıklarını duymuştum. “Vay be, sağlam çocukmuş” demiştim kendi kendime.

O zaman henüz 23 yaşında olan Emrah Özbay ile böyle tanışmıştık. Daha sonraları artarak devam eden dostluğumuz sonucunda, 2013 yılında Kaçkarlarda beraber tırmanma şansını yakalamıştım.

Son yıllarda, Kaynaklar Kaya Tırmanış Şenliği zamanları gelenekselleşen rakı gecelerimiz esnasında dağlar ve rotalar üzerine hayaller kurup Ferdi Tayfur dinlemişliğimiz bile olmuştu, rakı kadehleri arasında… Sakin, sükunetli mizacıyla örtüşmüş yumuşak sesiyle, tane tane konuşur, kızgınlık ve kırgınlıklarını hiçbir zaman belli etmezdi.

“Sert ol ortak, sert ol” derdi ve öyle yaklaşırdı dağcılığa ve tırmanışa. Türkiye’de yetişmiş en iyi birkaç dağcı/tırmanıcıdan birisiydi. Ve sanırım hep de öyle kalacak hepimiz için…

Uludağ için planlar yapmıştık, fırsat olmadı… 2014 yılının Ağustos ayında, Fransa Chamonix’de iki hafta beraber vakit geçirip, 12 Ağustos sabahı Türkiye’ye dönerken kucaklaşarak ayrılmıştık. Onu hep böyle hatırlayacağım; kucaklaşarak ayrıldığım…

Emrah Özbay’a…
16 Mart 2015 / Bursa

Yazar: Serkan Ertem




Ankara: Dagh Dash - Kızılay (312) 230 3310, Dost Kitabevi - Kızılay (312) 425 2464, K2 Outdoor - Kızılay (312) 425 5822, Bursa: Doğa Spor - Heykel (224) 223 6995, Patika Outdoor - Osmangazi (224) 221 1090, İstanbul: Adventure Republic - Kızıltoprak (216) 346 4164, Adrenalin - Karaköy (212) 293 1530, Adrenalin - Beşiktaş (212) 260 6002, Atlas Outdoor - Karaköy (212) 252 3282, Boulderhane - Taksim, Boulderistanbul - Kadıköy, K2 Outdoor - Kadıköy (216) 336 3635, Kanyon - Beşiktaş (212) 261 8961, Kutup Ayısı - Beyoğlu (212) 252 4349, Swat Outdoor - Kadıköy (216) 418 6670 İzmir: Dağ Evi - Alsancak (232) 465 0016, Küçük Duvar - Bayraklı (232) 344 4022, Trabzon: Bilginler Outdoor (462) 321 1633, Olgun Çağlar (541) 235 5550.
TAKOZ Teknik Tırmanış Dergisi UYARI: Bu web sitesinde anlatılan etkinlikler, oldukça ciddi yaralanma hatta ölüm riski taşımaktadır. Yeterli teknik ve mental seviyeye ulaşmadan kesinlikle böylesi etkinlikleri gerçekleştirmeyiniz. Bu tür riskleri üstlenmek, öncesinde yeterli fiziksel ve teknik birikimi ve deneyimi gerektirir. Bu web sitesinn in içeriği, benzer etkinliklerde oluşacak olası kazalar için herhangi bir sorumluluk kabul etmez. Yayınlanan yazıların sorumlulukları yazarlarına aittir. Site içeriği başka web sitesi, magazin, broşür ve benzeri yayınlarda kullanılamaz.


Toplam ziyaretçi sayımız: 2.345.086