Turizm işlerini bilen bilir; tüm kış yatacağınız için yaz boyu sıkı çalışmak gerekir.
Bu yüzden kış tırmanış planları yapmak durumundaydım.
Güçlü (Özen) ile Olimpos ve Geyikbayırı’nda tırmanırken, bu kış bir şeyler yapalım
dedik ve ancak Elbrus’a uydurabildik zamanlarımızı. Tabii ki kışın sert soğuğu da
cazip kılmıştı. Biletlerimizi Pegasus’tan 2-13 Ocak için aldık. Birkaç gün sonra da
İbrahim’e (Akçay) haber verdik. O da gelirim deyince olduk 3 kişi. Sonra İzmir’den
Ertuğrul Tugay da ekibimize dahil oldu.
Daha önce oraya gitmemiş olsam da işin organizasyon kısmını ben yapıyordum. 2006 da
Nepal’de tanıştığım Rus Oxana ve Nepalli eşi Chatur yıllardır beni Elbrus’a davet
ederlerdi fakat bir türlü gidememiştim. Oxana ile Facebook’ta görüşüyorduk. Biletleri
aldıktan sonra Mineralny Vody-Terskol transferi için yardım istedim. Gideceğimiz
tarih, tam da Rusların yılbaşına gelen 14 günlük uzun tatiliymiş. Tesadüfe bakın ki
onların da aynı tarihte Elbrus’a 4 kişilik Rus grubu varmış. Diğer rezervasyonlar ve
transferler için de yardımcı oldular. Terskol aynı zamanda kayak tesislerine ve uzun
pistlere sahip küçük bir köy ve yatak kapasitesi çok fazla değil. Bu yüzden
rezervasyonu ancak Terskol’a 3 km mesafedeki bir otele yaptırabilmiştik.
3 Ocak 2015
İstanbul Sabiha Gökçen’de ekip ile buluştuk. Pegasus’un tarifeli seferi ile gece 2.30
gibi Mineralny Vody havaalanına vardık. Sorunsuz bir şekilde çantalarımızı alıp
dışarı çıktık. Kapıda bizi Oxana ve ekibinden Igor karşıladı. 9 yıl sonra tekrar
görüşüyorduk. Bu arada Oxana ve eşi Chatur Nepal’de ve Rusya’da yüksek dağ turları
organize ediyor ve rehberlik yapıyorlar. Her ikisinin de Everest dahil 4 tane
8000’lik çıkışı var. 3 saatlik rahat bir yolculuktan sonra Terskol’de kalacağımız
otele vardık. Gün içerisinde ufak tefek alışveriş dışında herhangi bir işimiz
olmadığı için biraz fazla uyuduk. Günün kalan kısmı yiyecek eksiklerimizi gidermekle
geçti. Bu arada tavsiye üzerine plastik ayakkabılarımızı tamamen örten tozluk da
kiraladık. Sanırım dondurucu zirve gününde kısmen işe yaradığını söyleyebilirim.
Bundan sonraki tırmanış programımız diğer ekip ile aynı olacaktı. Bu her şeyi
kolaylaştırmıştı. Transferler, gondol biletleri, yukarıdaki dağ evi rezervasyonu ve
paletli kar aracı (snow truck) organizasyonunda başımız ağrımayacaktı.
Nihayet 2
gündür kapalı olan hava açıyor ve Elbrus'u görüyoruz. |
Güçlü ve
İbrahim ağır adımlarla, az da olsa ısıtan güneşin altında zirveye
adımlıyor. |
4 Ocak 2015
Tüm eşyalarımızı bir minibüse doldurarak 20 dakikalık bir yolculukla kayak
tesislerinin başladığı Azau’ya vardık. Bu arada Oxana, Terskol’de, yol üstünde Elbrus
Arama Kurtarma merkezine isimlerimizi verdi. Herhangi bir aksilik olması durumunda
buradaki ekip harekete geçiyor ve dağdakilere yardım ediyor. Bunun karşılığında
herhangi maddi bir talepleri de olmuyor. Eğer tırmanış öncesi isimlerinizi
bırakmazsanız ve bir aksilik olup da ekip size yardıma gelirse ödeme yapmak zorunda
kalıyormuşsunuz.
Azau’ya vardığımızda o kadar çok araç vardı ki minibüsümüz gondolun olduğu yere
varamadığından bir dünya yükü taşımak zorunda kaldık. En az 6 gecelik plan
yaptığımızdan yükümüz ağırdı. Azau’da 2 ayrı gondol sistemi var. Birisi daha modern
ve hızlı, diğeri ise daha yavaş fakat daha büyük. O kadar çok eşyamız vardı ki ancak
büyük olana binebilirdik. 10 dakikadan kısa bir sürede üst gondolda eşyalarımızı
indirip diğer gondola geçtik. Oradan da 3500 metrede inerek snow truck denilen
paletli kar aracı ile 3700 metredeki dağ evine vardık. Dağ evi, üst katı kafe alt
katı ise 4 odadan oluşan bir yapıydı. Odalarda ranza şeklinde 8 yatak vardı. Diğer
ekip ile odayı paylaşıyorduk. Başka şansımız da yoktu. Dağ evi doluydu. En azından
odada ısıtıcı radyatör vardı.
Elbrus tırmanışlarında neredeyse herkes çadır kurmak yerine bu dağ evlerinde kalıyor
ve zirve günü snow trucklar ile 4700 metredeki Pastukhov kayalıklarına kadar yükselip
buradan itibaren yürüyerek zirve yapıyormuş. Bu yöntem, bize etik olarak tartışmalı
gelse de ‘neden olmasın?’ dedik. Konforun kime ne zararı vardı?
3700 metreye vardığımızda hava harika idi. Tüm Kafkaslar’ı ve Elbrus’un zirvesini
görüyorduk. Yemeklerimizi girişteki ocak üzerinde yapıyorduk. Buraya kadar taşıma
problemimiz olmadığından 25 litre su almıştık. Arada kar da eritiyorduk. Gece
başlayan kar yağışı ve fırtına 3 gün kesilmedi. Hiç yürüyüş yapmadan direkt olarak
3700 metreye çıkmak biraz baş ağrısına neden olmuştu. Tuvalet odaların dışında 100
metre ilerdeydi. Oraya ulaşmak bile başlı başına ekspedisyon olmuştu şiddetli rüzgar
ve karda. İlk 2 gün hiçbir yere kımıldayamadık. Vaktimizi kitap okuyarak ve bol geyik
yaparak geçirdik.
3. gün hava kısmen açıktı ve rüzgar dindi. Fakat çok fazla kar yağmıştı. Kımıldamanın
ve biraz yükselmenin vakti gelmişti. 4400 metre civarına kadar çıkıp kapatan havada
izlerimizi takip ederek dağ evine döndük. Yükselmek iyi gelmişti hepimize.
4. gün de hava yine kapalıydı ve kımıldamış olmak için 200 metre kadar yükselip
döndük. Zaten ertesi sabah zirve planı vardı. Meteoroloji hava açık ama bir o kadar
da soğuk diyordu!
Zirveye vardığımızda Ertuğrul yüzünü sıkı kapamıştı ama sonuç; donan maske ve bere. |
Artık zirveden dönmüş ve kendimizi konforlu dağ evine atarken gün de batmaya başlamıştı. Arkada onlarca zirve ve Kafkaslar. |
Zirve özçekimi |
9 Ocak 2015
5. gün sabahı 03.00 da paletli kar aracı dağ evinin önünde bizi
bekliyordu. Kramponlarımızı araca binmeden önce taktık ve üstü açık olan aracın
arkasına dağ evinde kalan diğer dağcılarla birlikte toplam 14 kişi bindik. 30 dakika
içerisinde 4700 metreye varmıştık. Berbat soğuk havada ve açıkta yolculuk yapmak pek
de keyifliydi diyemem ama düz alanı bu şekilde geçmiş ve 4700 metrede Pastukhov
kayalıklarına varmıştık. Chatur kendi ekibi ile önde yürümeye başladı. Biz de acele
etmeden onları takip ediyorduk. Onların yavaş olması durumunda geçmeyi düşünüyorduk.
Hava gerçekten de yıpratıcı şekilde soğuktu. Zirve için verilen rakam -52 °C idi.
Yürüyüşe başladığımız anda muhtemelen -35-37 °C civarıydı. Benim ayaklar ve eller
soğuğa karşı hassas olduğu için ayakkabımın tabanlarına ve eldivenlerimin içerisine
paket ısıtıcılardan koydum. Sanırım koymasaydım zirve yolunda ya ayaklarımı
dondururdum ya da dönmek zorunda kalırdım. Gerçi buna rağmen 3 saat sonra ayaklarım
üşümeye başladı ve sık sık zemine vurmaya başladım ısıtmak için. Bir ara tuvalet için
mola verdiğimizde üst üste giydiğim içlikler nedeni ile aletimi bulmak birkaç
dakikamı aldı ve nerdeyse ellerimi donduruyordum.
Yürüyüşe başladıktan 1 saat sonra 2 Rus soğuktan dolayı dönmeye karar verdi. Bu arada
Chatur ekibini ip birliğine soktu. Çünkü ekibinin dağ deneyimi pek iyi değildi.
Aralarından birisi gözümüzün önünde kaydı, neyse ki anında tuttular. Aslında buzul
beklediğimizin aksine çok sert ve cam gibi değildi, üzerinde sert kar ve belli
belirsiz önceki izler de vardı.
Diğer ekip ipe girmekle meşgulken biz onları geçmeye karar verdik. Zaten hava da
aydınlanacaktı ve izler de vardı. Bu kararla birlikte hızlandık. Hava aydınlanınca
rota bariz şekilde görünür oldu. Hala uzun bir yolumuz vardı. 5300 metre civarı kısa
bir mola verip bizi az da olsa ısıtan güneş altında sıcak bir şeyler içtik ve
atıştırdık.
5300 m’den sonra eğim artıyordu. 5500 metrede 2 yerde sabit hat vardı. Elbrus’ta çok
teknik bir zorluk olmadığı için hiçbirimiz emniyet kemeri almamış onun yerine
belimize bağlayacak kadar perlon almıştık. Buraları, sabit hatlara sadece karabina
geçirerek geçtik. Bu geçişten sonra az ilerde zirve göründü. Geriye düz bir alanda
yürüyüş kalmıştı. Güçlü ve İbrahim biraz geriden geliyordu. Ertuğrul ve ben zirvede,
önden birkaç foto çektik. Sonra tüm ekip hep beraber zirvede durduk. Yine klasik
flama ile pozlar vs. Ben hariç herkesin getirdiği bir flaması vardı. Güçlü, Bolu
Abant İzzet Baysal Üniversitesi, Ertuğrul İzmir Büyükşehir Belediyesi, İbrahim de
Sudosk flaması açtı. Bizler foto işlerini bitirdikten hemen sonra Chatur ve Rus
müşterisi Igor zirveye ulaştı. Ekibin kalan kısmı dönmüştü. Bizden önce de başka bir
ekipten 3 kişi zirveye ulaşmıştı.
Ekip olarak ile dönüşe geçtik ve 4700 metreye kadar kopmadan geldik. Sabah snow truck
ile ulaştığımız bu noktadan aşağısını da bu sefer yürüyecektik. Ekip üyeleri buradan
sonra kendi hızları ile yürümeye başlasa da birbirimizi gözetliyorduk. 4500 metreden
sonra artık kayak pistlerine varmıştık ve artık herkes kendi başına tempo
tutturmuştu. Bu arada yanımızdan paletli kar araçları, kar motorları ve kayakçılar
geçiyordu. 15.30 gibi ben ve Ertuğrul dağ evine vardık. Biraz sonra Güçlü ve yarım
saat sonra da İbrahim geldi.
Tüm ekip tek parça halindeydi, en önemlisi de bir yerleri dondurmadan geri dönmüştük.
Tabii ufak tefek burun yanığı ve parmak uçlarındaki uyuşuklukları saymazsak! Diğer
ekipte zirve yapan Igor’un el parmakları kötü donmuştu ve su toplamıştı.
Artık bundan sonra sadece bir düzlük vardı önümüzde zirveye giden. |
|
Ekip 3500 e çıkmak için Azau Gondol'da beklerken |
10 Ocak 2015
Sabah çok da acele etmeden toparlanmaya başladık. Yine aynı yöntemle paletli kar aracı ile
gondolun başladığı yere indik. Geceyi Terskol’de geçirecektik. Otele vardıktan sonra
diğer Rus ekip ile akşam yemeği için Kabardey-Balkar Dağcılık Federasyonu Başkanı
Abdul-Halim Olmezov’un sahibi olduğu restoranta gittik. Bol bol bira içtik ve yemek
yedik. Günün sürprizi ise onun elinden aldığımız zirve sertifikası oldu. Diğer bir
eğlence ise kafayı bulmuş bir müşterinin Güçlü ile votka içip Tarkan müziği ile
kıvırması oldu.
11 Ocak 2015
Diğer ekip ile vedalaştıktan sonra yine bir minibüs ile Mineralny Vody’ye geçtik.
Uçağı ertesi gün olduğu için Igor da bizimle kalacaktı. Şehir merkezindeki otel için
rezervasyonu booking.com sitesinden yapmıştım. Fiyat iki kişi için 3000 ruble idi.
Üzerimizde sadece dolar vardı ve resepsiyondaki kız doları %30 daha düşük değerden
bozacağını söylüyordu. Neyse ki bu kısa süreli krizi Igor çözdü. Ertesi sabah
bankalar açılınca para bozacaktım ya da bankamatikten çekecek otele ödeme yapacaktım.
Öyle de yaptım.
12 Ocak 2015
Tüm günümüzü görülecek çok da şeye sahip olmayan şehirde geçirdik. Gece de yine
Pegasus uçağı ile İstanbul’a döndük.
Buraya kadar yazdıklarım tırmanışın hikayesi gibi oldu sanırım. Sanırım bazılarınızın
merak ettiği maliyetler, tırmanış öncesi prosedür, dikkat edilmesi gerekenlerdir.
Maliyetler:
* İstanbul-Mineralny Vody- İstanbul 390 TL.
* Mineralny Vody-Terskol-Mineralny Vody 10.000 Ruble (Minibüs)
* Otel Terskol 1500 Ruble (1 kişi)
* Terskol-Azau-Terskol araç 4000 Ruble
* Azau gondol-3700 m-Azau 600 Ruble (1 kişi)
* Dağ evi 3700 m gecelik 650 Ruble (1 kişi)
* Paletli kar aracı 3700 metreden 4700 metreye 2500 Ruble (kişi) yaz sezonu 5000 ruble imiş.
* Paletli kar aracı gondoldan 3700 metreye 2600 Ruble (4 kişi)
* Min. Vody otel 3000 Ruble (2 kişi)
* Kahvaltı 250-300 Ruble (1 kişi)
* Akşam yemeği 300-450 Ruble (1 kişi)
* Bira restoranda 70 Ruble
(1 dolar biz oradayken 60 Ruble idi)
Aslında konaklamaların yüksek olmasının sebebi Rusların tatiline denk gelmemiz. Bunun
dışındaki zamanlarda fiyatların bunun yarısı olduğu söyleniyor.
Vize-İzin: Rusya, Türk vatandaşlarından vize istemiyor. Elbrus, Rusya
içerisinde yer alan Kabardi- Balkar Özerk bölgesi olsa da herhangi özel bir izin ya
da yerel acentadan yazı gerekmiyor. Terskol’de Arama-Kurtarma merkezine isimlerinizi
ve tırmanış tarihini vermeniz gerekiyor. Aksi durumda olası bir kurtarmada ödeme
yapmanız gerekebilir.
Ulaşım: Havayolu ile gidecekseniz Mineralny Vody ya da Nalçik’e uçmanız
gerekli. Her iki şehirden de 3 saatlik karayolu yolculuğu var. Yerel otobüsler ile
Terskol’e ulaşım imkanı da varmış. Ekip kalabalık ise 5000 ruble verip özel transfer
ile ulaşım daha konforlu olacaktır.
Terskol-Azau 20 dakika araç ile. Buradan 2 ayrı gondol ile 3500 metreye
ulaşıyorsunuz. Yazın bu noktadan 3800’e koltuklu teleferik çıkıyormuş. Kışın ise ya
yürüyeceksiniz ya da snow truck kullanacaksınız.
Rota: Elbrus klasik rotasından batı ve doğu zirvelerine ulaşılıyor. Ana zirve
batı zirvesidir. 5642 metre. 3800 metrede ve 3900 civarında barrel denilen 6-8
kişilik küçük dağ evleri var. Onlarda ısıtma sistemi yok. Mutfak niyetine sadece ufak
2 gözlü bir ocak var. Odalarda ranza sistemi var.
3800 metreye kadar gondol ile ulaşım kolaylığı nedeniyle daha yukarılara çıkma isteği
akut dağ hastalığına yakalanma riskini arttıracaktır. Okuduğum birçok raporda ekipler
hemen 4500 metrelere yürüyüp ertesi gün zirve planları yapmışlar. Sanırım birçok kişi
de bu yüzden zorlanmıştır.
Rotada buzul üzerinde kramponla yürünmekte. Eğim fazla olmamakla birlikte sert buzda
düşülmesi durumunda elinizde kazma olmadan durmanın imkanı yok gibi.
Hava durumu: Elbrus yaz şartlarında dahi çok soğuk olan ve ani hava değişimine
sahip bir dağ. Bu yüzden dikkate alınacak sayıda ölümler yaşanmış. Günümüzde
meteoroloji tahminleri son derece tutarlı olsa da yüksek ve soğuk bir dağ olduğunu
unutmamak lazım.
Para kullanımı: Birçok yerde döviz ofisi ve banka var. Ruble ile değiştirmek
gerekir. Dolar ve Euro kabul ediliyor. Hatta oteller ve restoranlar yabancı para
kabul ediyor. Kur daha düşük hesaplanıyor. Bankamatiklerden ruble çekilebilir.
Yazar: Yıldırım Seçmen
|